CHP’Lİ CEM AVŞAR’DAN SERT ÇIKIŞ: “AİLE YILI’NDA KAÇ KADIN ÖLDÜRÜLDÜ?”

CHP’Lİ CEM AVŞAR’DAN SERT ÇIKIŞ: “AİLE YILI’NDA KAÇ KADIN ÖLDÜRÜLDÜ?”

CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, kadına yönelik şiddeti Meclis gündemine taşıdı: “Kadınlar evlerinde bile güvende değil.”

CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Türkiye’de her geçen gün artan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çekerek, hükümetin 2024 yılını “Aile Yılı” ilan etmesine rağmen kadınların can güvenliğinin sağlanamadığını söyledi. Avşar, konuyla ilgili üç bakanlığa yazılı soru önergeleri sundu.

“Her gün en az bir kadın öldürülüyor”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2025 yılının ilk 6 ayına ilişkin verilerini paylaşan Avşar, bu sürede en az 136 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 145 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

“Bu veriler bize gösteriyor ki ortalama her gün en az bir kadın öldürülüyor. Üstelik bu kadınların %72’si aile bireyleri tarafından, %59’u ise evlerinde öldürülüyor. Kadınlar artık evlerinde bile güvende değil.” dedi.

Bakanlara 3 ayrı önerge

Avşar, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergelerde şu kritik soruları yöneltti:

  • 4 Haziran 2023’ten bu yana kaç kadın şiddet sonucu hayatını kaybetti?

  • Bu kadınların kaçı daha önce şikâyetçi olmuş veya haklarında koruma kararı bulunmasına rağmen öldürüldü?

  • 2025 yılı içinde kaç şiddet vakası adli makamlara intikal etti, bunların kaçı cinayetle sonuçlandı?

  • Koruma talep eden kadınların kaçı korundu, kaçı öldürüldü?

  • Kadın cinayetlerinde faillerin yakalanma ve cezalandırılma oranları nedir?

  • İyi hal ve haksız tahrik indirimlerine ilişkin yasal bir düzenleme planlanıyor mu?

 

      “Kadına şiddet sistematik bir sorun”

     CHP’li vekil, kadına yönelik şiddetin münferit değil, sistematik bir hal aldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ataerkil yapı, uygulamadaki boşluklar, iyi hal ve haksız tahrik indirimleri gibi sorunlar kadın cinayetlerini adeta teşvik eder hale geldi. Bu ülkede kadınlar yaşam hakkını savunmak zorunda bırakılıyor.”

“Sığınma evleri ve ŞÖNİM’ler yetersiz”

Kadınların korunması için büyük önem taşıyan sığınma evlerinin ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM) sayısal ve niteliksel olarak yetersiz olduğuna dikkat çeken Avşar, özellikle kırsal bölgelerde bu hizmetlere erişimin son derece sınırlı olduğunu vurguladı.

“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak büyük bir geri adımdı”

Kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli uluslararası belgelerden biri olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin, kadınların haklarını zayıflattığını ifade eden Avşar, “Bu sözleşme kadınların yaşam hakkı için hayati önemdeydi. Yeniden yürürlüğe girmesi gereklidir.” dedi.

“Yoksulluk, kadınları daha da savunmasız hale getiriyor”

Ekonomik krizin ve derinleşen yoksulluğun, kadınların aile içi şiddete karşı direncini azalttığını belirten Avşar, kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlayacak sosyal politikaların yetersiz olduğunu ifade etti.

“Caydırıcı cezalar yoksa şiddet bitmez”

Kadınların neden öldürüldüğünün dahi tespit edilemediği olayların varlığına dikkat çeken Avşar, “18 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğü bilinmiyor. Bu görünmezlik, adaletsizliktir. Katiller cezalandırılmadıkça şiddet azalmaz.” diye konuştu.

“Güçlü toplum kadınların özgürlüğüyle mümkündür”

Avşar, kadınların yaşamın her alanında eşit, özgür ve güvende olmadığı bir toplumda toplumsal barıştan söz edilemeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güçlü bir toplum; kadınların özgür olduğu, çocukların güvende büyüdüğü, eşit ve erişilebilir koşulların sağlandığı bir yapıyla mümkündür. Kadınları korumak yalnızca hukukun değil, toplumsal vicdanın da görevidir.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.