DEPRESYON MU, KRONİK YORGUNLUK SENDROMU MU?

Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte birçok kişide yorgunluk, halsizlik, vücut ağrıları, isteksizlik, enerji düşüklüğü ve sabah yorgun uyanma gibi şikâyetler artış gösteriyor. Bu durum, akıllara “Depresyonda mıyım?” sorusunu getiriyor. Ancak uzmanlara göre bu belirtiler her zaman depresyona işaret etmiyor; altta Kronik Yorgunluk Sendromu (KYS) da yatabiliyor.

Kronik Yorgunluk Sendromu nedir?

KYS, bağışıklık sistemindeki bozulma sonucu ortaya çıkan bir sinir sistemi inflamasyonu olarak tanımlanıyor. Sağlıksız beslenme, düzensiz uyku, sirkadyen ritmin bozulması, hareketsizlik, kilo artışı ve ekran maruziyetinin artması gibi faktörlerin tetiklediği düşünülüyor. Özellikle 30-50 yaş arası kadınlarda daha sık görülen bu sendrom, grip veya viral enfeksiyon belirtilerine benzediği için çoğu zaman depresyonla karıştırılıyor.

Belirtilerine dikkat!

• En az 6 aydır dinlenmekle geçmeyen yorgunluk
• Yaygın kas ve eklem ağrıları
• Baş ağrısı
• Unutkanlık ve konsantrasyon sorunları
• 6-8 saat uykuya rağmen sabahları yorgun uyanma
• Gürültüye ve çevresel etkenlere tahammülsüzlük
• Gün boyu sersemlik hissi

Bu belirtiler varsa KYS ihtimali göz ardı edilmemeli.

Depresyonla farkı ne?

Depresyonda temel sorun çökkün ruh hali ve keyif alamama iken, KYS’de bedensel belirtiler ön planda oluyor. KYS’de kişi mutsuz hissetmese de yorgunluk ve ağrı gibi şikâyetler günlük yaşamı olumsuz etkiliyor.

Tedavi nasıl yapılmalı?

Uzmanlar, KYS tedavisinde kişiye özel planlamanın şart olduğunu vurguluyor. Tedavi yaklaşımı genellikle şu adımları içeriyor:

• Uyku düzeninin sağlanması (özellikle 23.00–05.00 arasında uyumak)
• Düzenli hafif egzersiz (yürüyüş, yüzme, yoga)
• Sağlıklı ve düzenli beslenme
• Paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durma
• Kafein ve şeker tüketimini azaltma, bol su içme
• Stres yönetimi (nefes egzersizi, meditasyon, gevşeme teknikleri, psikoterapi)
• Dinlenme ve aktivite dengesinin korunması

Bazı durumlarda destekleyici ilaçlar ve takviyeler kullanılabiliyor ancak hastalığın kesin bir ilaç tedavisi bulunmuyor. Tedavi, belirtileri kontrol altına almayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.