Cumhuriyet Halk Partisi Çorlu’da ayağına; İl Başkanlığında da kafasına sıktı
Evet sevgili arkadaşlar, daha önceki yazımızda belirtmiştik.
Eşine şiddet uygulamaktan ceza alan bir ismin, yani Mert Yılmaz’ın, CHP Çorlu İlçe Başkanı seçilmesiyle başlayan “trajikomik” sürecin ikinci perdesi artık Tekirdağ sahnesinde oynanıyor.
Bu kez başrolde Candan Hanım ve sahneye sürdüğü “prens” Cenk Boduç var.
Parti kulislerinde herkes Mehmet Sabri Yüce’nin adını konuşurken, bir anda Candan Hanım “sürpriz” bir hamleyle Cenk Boduç’u aday gösterdi.
Siyaset bilen bilir siyaseti iyi okumak gerekir. Her hamlenin bir artısı, bir eksisi vardır.
Ancak bu hamlenin artısını arıyoruz, hâlâ bulabilmiş değiliz.

Çünkü bu tablo, sadece bir “aday tercihinden” ibaret değil.
Bu, Candan Hanım’ın Tekirdağ örgütünü kendi ekibiyle şekillendirme ve ele geçirme hamlesidir.
Yani hedef büyük: İl ve ilçe örgütleri onun kontrolünde olursa, yarın milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri de onun onayından geçecek.
Kısacası Candan Hanım, Tekirdağ CHP’sinde kendi “monarşisini” ilan etmeye çalışıyor.
Ancak asıl hesap Çorlu’da yapıldı.
Çünkü Çorlu’daki Cumhuriyet Halk Partililer uzun süredir “Çorlu’dan bir il başkanı” çıkmasını istiyordu.
Bu isteğin önünü kesmek için Candan Candan Yüceer akıllıca görünen ama son derece riskli bir hamle yaptı:
Kendisine en yakın ismi, Cenk Boduç’u, il başkan adayı olarak gösterdi.
Böylece hem tabana “itiraz etmeyin, bu benim adayım” mesajı vermiş oldu, hem de Süleymanpaşa’nın içinden güçlü bir isim olan Mehmet Sabri Yüce’yi devre dışı bıraktı.
Ama bu “denge” oyunu, parti içinde kırılmalara yol açacak gibi görünüyor.
Eğer Cenk Boduç İl Başkanı seçilirse, bu defa partide “yaprak dökümü” değil, “orman yangını” yaşanacak gibi.
İlk kıvılcım itirazlara rağmen çorlu ilçe başkanı mert yılmaz’ın seçilmesiyle Hayrabolu’dan geldi bile Tuncer Başoğlu’nun tepkisi bunun habercisiydi.
Arkasından Vahap Akay, Volkan Nallar ve belki birkaç belediye başkanı daha sıraya girebilir.
Kulislerde konuşulan senaryo net:
Bir sonraki seçimde Vahap Akay’ı AK Parti Büyükşehir adayı olarak görürseniz, hiç şaşırmayın.
Siyasette dostluk baki değildir, ama fırsatlar her zaman vardır.
Oysa Mehmet Sabri Yüce bu denklemin en temiz ve toparlayıcı ismiydi.Cenk Boduç ise geçmişte kariyeri ve örgütte karşılığı olmayan sadece Candan Yüceer’in itmesiyle bir yere gelen. Süleymanpaşa ilçe başkan adaylığında mevcut belediye başkanı Volkan Nallar dan üyeler nezdinde çok büyük fark yiyen bir zorlama bir aday. Mehmet Sabri Yüce ise tecrübeli başarılı
Trakya’da parmakla sayılacak kadar az bulunan yeminli mali müşavirlerden biri.
Arkasında şaibe yok, geçmişinde tartışma yok.
Ama belli ki “temiz” olmak, bugünün CHP’sinde fazla bir özelliktir.
Ve bu temiz ve şaibesiz olmak, bazı gözleri kamaştırmış olmalı.
Bu yanlış hesap, sadece il örgütünü değil, partinin Tekirdağ’daki dengelerini de sarsacak.
Zira tabanda ciddi bir rahatsızlık var.
“Parti içeriden yıkılırsa, dışarıdan kimseye gerek kalmaz” sözü tam da bu duruma cuk oturuyor.
AK Parti’nin bile yapamadığı muhalefeti CHP kendi içinde başarıyla yürütüyor!
Genel Merkez kurultayla boğuşurken, yereldeki örgütler birbirine girmiş durumda.
Yolsuzluklar irtikap Kayyumlar, iptaller, disiplin cezaları…
Bir yanda “değişim” diyenler, diğer yanda “benim ekibim” diyenler.
Ama ortada kalan bir şey var: Partinin itibarı.
Sonuçta Tekirdağ CHP, kendi ayağına sıktı Çorlu’da, şimdi de kafasına sıktı İl Başkanlığı’nda.
Bu filmi daha çok izleriz, ama finali belli:
Kazanamayan değil, kaybettirilen bir CHP.
Saygılarımla
salih canikli