
Doğruyu Bilip Susanlar Çağı
Aslında herkes her şeyi biliyor… Ama kimse doğruyu söylemiyor.
Çünkü bazen doğruyu söylemek cesaret ister. Bazen de menfaatlerin önünde diz çökmemek. Günümüz dünyasında insanlar artık hakikati değil, işine geleni dillendiriyor. Herkes kendi doğrusunun peşinde; çünkü gerçek, çıkar ilişkilerinde genellikle “tehlikeli bir fikir” haline geldi.
Bir menfaat dünyası aldı başını gidiyor.
Kiminle konuştuğuna, kimin yanında durduğuna göre değişiyor doğrular. Dün eleştirdiğini bugün savunabiliyor insan; çünkü artık değerler değil, dengeler önemli. Denge bozulmasın diye sessiz kalıyor, menfaat sarsılmasın diye göz yumuyor.Hep ayranım dökülmesin sözü aklımıza geliyor. Ya Bir gün o ayran dökülürse ?

Eleştiri de adaletini kaybetti.
Karşı fikirde olanı acımasızca yargılayanlar, kendi tarafındaki yanlışı görmezden geliyor. Eleştirinin adı “taraflılık” olmuş durumda. Vicdan, çıkarın gölgesinde eziliyor.Siz bir eleştiride bulunsanız veya bir yanlışlığı dile getirseniz vay halinize yandaş da oluyorsunuz trol de dahada ileri gidip ahlaksızca para aldığınızı iddia eden ön yargılı YALAMALARIN iftiralarına da mağruz kalıyorsunuz.
Oysa gerçekten bilen insan, bildiğini doğru yerde ve doğru biçimde söyleyebilendir.
Doğruyu bilip susmak, belki de en büyük yanlıştır.
Toplum, susanların sessizliğinde çürür; çünkü hakikat konuşulmadıkça yalanlar güçlenir.
Bugün hepimiz biraz suçluyuz.
Ya bildiğimiz doğruları sakladık…
Ya da işimize geldiği gibi eğip büktük.
Ama unutmamak gerek:
Bir toplum, doğruyu bilenlerin sustuğu gün yıkılmaya başlar.
Salih Canikli
