ÇOCUKLUK ÇAĞI DEPRESYONU
Çocukluk çağında görülen depresyon, basit bir üzüntüden daha öte bir durumdur; çocuğun duygulanımını, düşünce yapısını ve davranışlarını etkiler. Depresyondaki çocuk dikkatini yoğunlaştırmada zorlanır, genel olarak isteksizdir, uyku ve iştahında bozulmalar görülür. Depresyon, tek atak şekilde olabileceği gibi, tekrarlayıcı bir seyir de izleyebilir. Çocuklarda daha çok dalgalı seyir hali gözlenir.
Eğer bir çocuk depresyonda ise sürekli üzüntülü ve umutsuzdur. Bir zamanlar keyif aldığı sosyal ortamlardan ve aktivitelerden uzaklaşmaya başlar. Okul başarısında düşüş gözlenir. Yemek yeme ve uyuma alışkanlıklarında değişiklikler görülür. Karar vermekte zorlanır, dikkatini yoğunlaştıramaz. Özgüveninde önemli bir düşüş olur ve kendini çeşitli konular için suçlu hisseder. Sık sık fiziksel şikâyetleri ortaya çıkar. Enerji ve isteklilik halinde bir azalma olur.
Çocukların yüzde 3’ünde ve gençlerin de yüzde 13’ünde depresyon belirtileri gözlenmektedir. Çocukluk çağında depresyon geçirmiş birinin, ileri yaşlarda yine bir depresif döneme girme olasılığı oldukça fazladır. Bu çocuklarda daha ileri yaşlarda bipolar bozukluk ve yeme bozuklukları görülebilir.
Bebekler ve çocuklar hissettiklerini söyleyerek değil, davranışlarıyla ifade ederler. Örneğin; gelişimin aksaması, belli dönemlerde çocuğun kazanması gereken becerileri kazanamayışı, yürümenin gecikmesi, tuvalet alışkanlıklarının gecikmesi, motor becerilerinin aksaması gibi gecikmeler söz konusu olduğunda bunun sebeplerinin depresyonla ilgisinin olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Çocuklar gelişim sürecindedir. Her yıl hızlı geliştikleri için farklı yaşlarda çok farklı tepkiler gösterirler. Özellikle çocuklarda bu durum daha belirgindir. 4 yaşındaki çocukta depresyon yaşar ve bu yaşta belirtisi farklıdır, 11 yaşındaki çocukta depresyon yaşar ve yine bu yaşta belirtisi farklıdır. Çocukluk depresyonu her yaş döneminde farklı belirtilerle kendini gösterir.
İkinci kardeşin doğumu da bazen depresyon yaratabilir. Çocuk, “annem babam beni sevmeyecek mi” endişesini yaşar. Bazen kardeşe zarar vermek gibi bir tepki geliştirebilir. Uyku sorunları, iştahın az veya çok olması, sürekli yönlendirilme ihtiyacı ve korkular böyle bir durumda görülebilir. İkinci kardeşin doğumunun yanı sıra anne baba tutumları, olumsuz, eleştirici, aşırı katı tutumlar, anne baba ayrılığı, anne baba kaybı, aile içi şiddet, okula başlama, okul içi olumsuz davranışlara maruz kalma, sevilen bir yakının kaybı, kardeş olması, anne ya da baba da psikiyatrik bozukluk öyküsü, ciddi bir hastalık öyküsü, taşınma, yer değişiklikleri, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranış bozukluğu, tik bozuklukları, konuşma sorunları gibi psikolojik sorunlar da çocukta depresyon gelişme riskini artırmaktadır.